28.07.2006 günü Saat: 10.00 da Şişli 3.Asliye mahkemesinde "Bir milyon ermeni, 30.000 Kürt öldürüldü" şeklindeki sözleri üzerine Yazar Ferid Orhan PAMUK hakkında açılan davanın 3. duruşması esnasında protesto eylemi gerçekleştirildiği, şüpheliler Fuat TURGUT, Oktay YILDIRIM ve Sevgi ERENEROL'un birlikte katıldığı, Güvenlik Şube Müdürlüğünün göndermiş olduğu dosya içeriğinin incelenmesinden anlaşılmıştır. Gizli tanık 17 , ifadesinde aynısı ile ; "Ali KUTLU, Mersin ilinden derneğe gelmişti. Kendisinin VKGB oluşumunun başlangıcında yer aldığını anlatıyordu. Bu kişinin Mersin'de VKGB tarafından organize edilen bayrak mitinginde yer aldığını, bu miting öncesi 2 adet Türk bayrağının VKGB tarafından halkın galeyana getirilmesi için özellikle yaktırıldığmı, bundan dolayı da 10.000 kişinin tepki amaçlı Türk bayrağı açtığını bizzat kendisinden duydum." şeklindeki beyanı da bu değerlendirmeyi doğrular niteliktedir. Söylersem yani yapacaklarıma engel olur" dediği, Şüpheli KEMAL KERİNÇSİZ ile Atila AKSU arasında 03.12.2007 tarihinde saat: 21:57 sıralarında ki görüşme de; Atilla AKSUNUN bir takım dosyalan Kemal KERİNÇSİZ'e iletmek istemesinden bahsettiği, Kemal KERİNÇSİZ'in; "Eyi sen bana telefonda söyleme de ben sana göndereyim" şeklinde Atilla AKSU'nun fazla ileri gitmesini engellemek için susturduğu adı geçen dosyalan aldırmak üzere birini göndereceğini beyan casibom güncel giriş telegram ettiği, Şüpheli Hayrettin ERTEKİN ile Ali TURHAN arasındaki 26.12.2007 günü saat: 16.21 de ki telefon görüşmesinde; HAYRETTİN'in "Abiciğim dün o konuştuğumuz konu vardı ya şey" "Abi telefonda söylemiyim size ya" dediği, ALİ'nin "Tamam, beni sabit telefondan ararız konuşuruz" dediği, Şüpheli Hayrettin ERTEKİN ile Hakan..? arasındaki 31.12.2007 günü saat: 13.22 sıralannda ki telefon görüşmesinde; H.ERTEKİN' in "Yav ha yav ben seni bi numaradan arayacağım ama sabit numaran yok mu?
Deneme bonusu veren siteler telegram
Sanık Söylemez kardeşlerin Mersin ilinde oturan, adresini belirledikleri “Bucak” aşiretinden Osman Bucak’ı öldürmeye karar verdikleri, sanık Mehmet Faysal’ın talimatı ile sanık Ümit Atay’ın Mersin’e gittiği ve Osman Bucak’ın evine yakın Soli Sitesinde ev kiraladığı ve babası sanık Zeki Atay’ın çıkardığı ikametgah belgeleri ile üç adep cep telefonu satın aldtığı, sanıklar Mehmet Sena, Mehmet Faysal ve Mustafa Söylemez ve Fevzi Şahin’in de Mersin’e gittikleri, bu yerde bekleyen sanık Ümit Atay ile buluştukları, kiralanan ve Osman Bucak’a ait evleri ve çevrelerini inceledikleri, sanık Mustafa’nın Mersin ilinde kaldığı, sanıklar Mehmet Sena, Mehmet Faysal ve Fevzi Şahin’in Pozantı İlçesinde sanık Can ile buluştukları, sanık Can’a ait 56 G 0008 plaka sayılı otoyu sanık Ümit Atay ve sanık Ümit’in Adana’dan çağırdığı ve bu yere gelen babası sanık Zeki Atay ile Mersin’e gönderdikleri, sanık Mustafa’nın siparişi üzerine sanık Can’ın getirdiği bir adet B47728Z seri sayılı Baretta marka tabanca ile, bir adet G-3 tüfeğine ait dipçiğin, Tarsus ilçesinde arama yapan görevlilerce bu otoda bulunduğu ve alıkonulduğu, sanıklar Ümit ve Zeki Atay’ın, sanık Can’a ait anılan otoyu Mersin’e götürdükleri, anahtarlarını bu evde bulunan sanık Mustafa’ya teslim ederek Adana’ya döndükleri, İstanbul’a gelen sanıklardan Mehmet Faysal ve Can’ın eylemde kullanılmak üzere, iki adet cep telefonnu bomba haline getirmesi için, İlimiz Kartal İlçesinde oturan Astsubay olarak görevli sanık Muhsin Çayan’ın evine götürdükleri, sanık Muhsin Çayan’ın sanık Can ile birlikte cep telefonlarını patlayıcı madde patlatmaya yarar hale getirdikleri, sanıklar Mehmet Faysal ve Can tarafından hazırlanan cep telefonlarından bir tanesinin fünye patlatılarak denendiği ve kullanılmaya elverişli olduğunun belirlendiği, sanıklar Mehmet Sena Söylemez, Mehmet Faysal, Can ve Fevzi’nin 06 VVS 45 plaka sayılı Mercedes marka oto ile İstanbul’dan Ankara’ya gittikleri, Ankara Ümitköy’de bulunan evde gizledikleri, sanık Can’ın görevli olduğu askeri birlikten temin ettiği plastik patlayıcıları ve fünyeleri ve silahları alarak otoya yerleştirdikleri ve Mersin iline hareket ettikleri, sanıkları izleyen ve Mersin iline gitmekte bulunduklarını öğrenen İstanbul Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Cinayet Bürosu görevlilerinin 11/06/1996 günü Pozantı ilçesi girişinde Adana ve Pozantı Emniyet Müdürlüğü görevlileri ile birlikte, sanıkları yakalamak için önlem aldıkları, saat:01.15 sıralarında sanıklara ait 06 VVS 45 plaka sayılı otonun turnikeler girişinde görevlilerce durdurulduğu, görevlilerce sanıklardan, otodan inmeleri ve kimliklerini göstermeleri istenildiği, otodan inen sanıklar Fevzi Şahin ve Mehmet Sena Söylemez’in tabancaları ile görevlilere ateş ettikleri, görevli polis memurları Murat Uzun ve Ziyaettin Ferman’ın yaralandığı, görevlilerin karşılık verdikleri ve çatışma sonucunda sanıklar Fevzi Şahin ve Mehmet Sena Söylemez’in yaralı olarak, sanıklar Mehmet Faysal Söylemez ve Can Köksal ile birlikte yakalandıkları, sanık Fevzi Şahin’den Browning marka L.41666 seri sayılı 9 mm. Spor kulübü futbolcuları İbrahim Akın, Can Arat, Metin Depe, Zeki Korkmaz hakkında 08.04.2011 günü, İskender Alın hakkında ise 27.04.2011 günü iletişimin tespiti ve kayda alınması başlatılmıştır. Spor futbolcuları İbrahim Akın ve İskender Alın’a ulaşarak şike yapabileceklerinin değerlendirilmesi üzerine şahıslar hakkında 09.05.2011 günü iletişimin tespiti ve kayda alınması çalışmaları başlatılmıştır. Savcılık iddianamesinden olay, gerekli tespit çalışmaları yapıldıktan sonra Sarıyer Emniyet Müdürlüğünce Sarıyer Cumhuriyet Başsavcılığına intikal ettirilmiştir. Koruma görevlileri verilmesi konusunun ayrıca İçişleri Bakanlığınca incelenmesi ve gerekirse soruşturulmasının uygun olacağı mütalaa edilmektedir.Abdullah ÇATLI’nın -kullandığı diğer isimler de dikkate alınarak- ve Ömer Lütfi TOPAL’ın ortak olduğu şirketlerin Maliye Bakanlığınca araştırılarak hesaplarının incelenmesinin Başsavcılıklarca yapılmakta olan soruşturmalara yardımcı olacağı düşünülmektedir.DYP Şanlıurfa Milletvekili Sedat Edip BUCAK’ın korumalarının tayin konusu ise şöyle gelişmiştir:Televizyon ve basında günlerce tefrika edilen “Söylemezler” çetesi ile ilgili güncel betebet operasyon sonrasında Söylemez kardeşlerin vermiş olduğu ifadelerde bahse konu olan milletvekilini öldüreceklerini söylemişlerdir.Bu hususla ilgili olarak Sedat Edip BUCAK çeşitli gazetelere beyanatlar vermiştir.İçişleri Bakanlığı Genel Sekreteri Ali BİLİR imzası ile 11.07.1996 tarih ve 1200/37 sayı ile adı geçen milletvekilinin korumalarının isim listesine havi yazı Personel dairesine intikal ettirilmiştir.22.06.1996 tarihli İl Koruma Komisyon kararı ile bahse konu Milletvekilinin 1 polis memuru ile korunmasına.25.07.1996 tarihinde de Merkez Koruma Komisyon kararı ile yakın korumaya alınmasına karar verilmiştir.Tekrar 07.08.1996 tarihinde Şanlıurfa Milletvekili Sedat Edip BUCAK İçişleri Bakanlığına müracaatta bulunarak 11.07.1996 tarihindeki müracaatında istediği korumalarının isim listesini İçişleri Bakanlığına göndermiş aynı gün evrak dairemize intikal ettirilmiştir.Muzaffer TEKİN le alakalı beyanlara bakıldığında, Şüpheli Ali YİĞİT Savcılıkta alınan ifadesinde; Mehmet Demirtaş dayım olur. Yusuf KASİMİ isimli şahsın sorunları ile alakalı konuşturtan sonra görüşmenin bir bölümünde Ahmet CİNALİ'nin Yusuf KASİMİ' nin İran'la alakalı olduğu anlaşılan sorunu konusunda yardımcı olabileceğini ve Veli KÜÇÜK' ün İran' da adamlannm olduğunu hatta bir kurumun en başındaki adamın Veli KÜÇÜK' ün adamı olduğunu belirttiği tespit edilmiştir. Ahmet CİNALİ'nin Urfa Birecekli ve Sait Paşa' nın yeğeni olarak belirttiği Halil KANBALTA isimli şahsın bir senedinin olduğunu ve aracı birilerini bularak bu senede ulaşmaları gerektiğini, çok önemli olduğunu ve bu işin Veli Paşa' nın talimatı ile kendisine geldiğini söylediği tespit edilmiştir. İşte hem Terör örgütlerim hemde Mafya gruplarını bünyesinde banndıran ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜ, bir taraftan örgüt içersinde her türlü denetim ve kontrolü sağlarken, diğer taraftan da örgütten kopan, ayrılan yada ihanet eden hiçbir mensubunu kesinlikle affetmediği ve cezalann en acımasızı olan ölümle cezalandırdığı, hatta bu prensiplerini de örgütün anayasasını teşkil eden ERGENEKON dokümanında açıkça belirttiği görülmüştür. Örgüt yöneticisi Veli KÜÇÜK emekli bir generaldir, fakat elde edilen delillere göre adı geçen tüm mafya liderleri ile ilişki içersinde olduğu görülmüştür. Yapılan bu işlemler sırasında, bir kısım MAFYA gruplarının ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜ yöneticileri ile ilişki içersinde olduğu, fakat bu ilişkilerin gizli ve şifreli olması nedeniyle içeriklerinin anlaşılamadığı görülmüştür.
05- Telefon dinlemelerine karşı tedbir alma prensibi: ERGENEKON Terör Örgütü, gerek örgütsel faaliyetlerini yerine getirmede gerekse kendi aralarındaki her türlü ilişki de, özellikle gizliliğe önem vermekte, bu bağlam da teknik takip faaliyetlerine karşı olabildiğince tedbirli davranmaktadırlar. Ayrıca Ergenekon gibi çok özel bir yapılanma içerisinde yer alması uygun görülecek sivil personelin seçiminin de olabildiğince dikkatli titiz ve özen gösterilerek yapılması gerektiği, aksi taktirde Türkiye Cumhuriyeti resmi istihbaratı MİT in bugün içinde bulunduğu sorun ve çelişkilerin benzer versiyonlarının Ergenekon bünyesinde taşınmış olacağından bahsedilmektedir. Ergenekon Terör Örgütünün Kuvayı Milliye Derneğindeki illegal yapılanması içerisinde yer alan şüphelilerin Orhan PAMUK, Fehmi KORU, Ahmet TÜRK, Osman BAYDEMİR veya Sebahat TUNCEL'e suikast planladıkları kendi telefon görüşmeleri içeriğinden, fiziki takip tutanağından ve şüpheli Coşkun ÇALIK'm ikrarından anlaşılmaktadır.Haklarmda suikast planlan yapılanlann etnik,siyasi,yazar ve gazeteci kişilik ve kimlikleri ile uluslar arası düzeyde dahi tanınan ve dile getirdikleri bazı söylemleri nedeni ile de yandaşlan olduğu kadar halkın bir kısmının tepkisini de çeken kişiler olduğu,maddi menfaat karşılığı bu eylemlerin havale edileceği yukanda yazılı kişilerden ayn,neredeyse gönüllü olarak bu eylemleri gerçekleştirebilecek pek çok kişinin bulunduğu, kamuoyundaki bu algılama nedeni ile olası bir suikastin Ergenekon Terör Örgütünce takdim edileceği görünürdeki sebeplerinin kamuoyunca doğru olarak algılanmasına yol açacağı gibi,eylemlerin asıl amacına uygun şekilde halkın bir kısmının tepkisini sağlayacak, hatta Muhammet YÜCE'nin ifadesinde "gerçekleştirmeyi düşündüğü eylemden sonra Türkiye'nin ikiye bölüneceği ve iç savaş çıkacağını düşünerek vazgeçtiği" şeklindeki kaçamaklı beyanına uygun bir tehlike oluşturacak nitelikte olduklan değerlendirilmiştir.
Veli KUÇUK'ün normal insanlarla gezmediğini, Muzaffer TEKİN'le, Sedat PEKER'le illegal işlerle uğraşan kişilerle adının anıldığını gördüğü için o şekilde konuştuğunu" beyan etmiştir. Cumhuriyet Başsavcılımızca bilgisine başvurulan tanık Metin SADİ beyanında; sahibi olduğu Business televizyonunda şüpheli Hayrettin ERTEKİN'in hiçbir hissesinin olmadığını ve yönetim kurulunda da paşaların bulunmadığını belirtmiş olması göz önüne alındığında şüphelinin Veli KÜÇÜK hakkında yaptığı yorumların kendisine ait olduğu ve ERGENEKON terör örgütü ile irtibatının olduğunu göstermiştir. Şüpheli Hayrettin ERTEKİN, Emniyetteki ifadesinde Tuncay GÜNEY'i tanımadığım beyan etmiş ise de; Kendisine ait ajanda içerisinde Tuncay GÜNEY ismi ve telefonunun yazılı bulunduğu sayfa gösterildiğinde; hatırladığım, gazeteci olarak 1996 yılında röportaj yapmak için geldiğini, kendisine telefonunu verdiğini, röportajı kabul etmediğini, Kanal 7 ile röportaj yaptığını, beyan ederek önce tanımadığını söylediği halde irtibatlı olduğunu gizlemek için böyle bir beyanda bulunduğu değerlendirilmiştir. Şüpheli Hayrettin ERTEKİN'e Cumhuriyet Başsavcılığımızda alman ifadesi sırasmda; SEDAT PEKER'i tanıyıp tanımadığı, kendisi ile bir ilişkisi olup olmadığı sorulduğunda; "SEDAT PEKER'i tanımadığını, kendisi ile yüz yüze veya telefonla görüşmediğini, ancak bundan yaklaşık 8 veya 10 yıl önce tam uçağa bineceği sırada birisinin cep telefonundan arayarak SEDATPEKER olduğunu söylediğini, inanmayıp telefonu kapattığını, o sırada Ankara'ya gittiğini, uçağa biniyorum deyip kapattığını, internette Sedat PEKER'in fikir alışverişinde bulunduğu kişiler Hayretin ERTEKİN, Veli KÜÇÜK, Korkut EKEN ve Yavuz KAYRAL şeklinde çıkan haber üzerine Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunduğunu, ayrıca Fatih 1. Asliye Ceza Mahkemesine tekzip için başvurduğunu, Arama sırasında evinde ele geçirilen 22 nolu CD içerisindeki SEDAT PEKER ile birlikte bir şahsın elinde silah ve Türk bayrağı olan şahsın kim olduğu ile ilgili olarak - sorulduğunda; SEDAT PEKER'i basından tanıdığını, o şekilde teşhis ettiğini, elinde silah olan şahsın kim olduğunu bilmediğini, bu CD 'nin depodan çıktığını, yeni olan birşey olmadığını, 1996 yılında gözaltına alındığında bilgisayar ve diğer malzemelerin adli emanete alındığını, daha sonra çuval içinde iade ettiklerini, belki emniyette 7 casino veya adli emanette karışıp yanlışlıkla iade edilmiş olabileceğini, böyle bir CD 'yi hatırlamadığını beyan .etmiştir.
Lucca casino
En yeni Betmatik giriş adresi bulmak için birkaç basit adımı izlemeniz yeterlidir. Sonbahis giriş adresi nedir? Sonbahis 325 giriş adresi yeni Son bahis 325 casino linki! Hangi bahis siteleri iyi? Burada gerçek parayla bahis yapmaya hazırlanabilirsiniz. Bu otomobil hakkında yapılan araştırmada 24.04.1995 tarihinde Ankara İlinde çalınmış olduğu ve gerçek plakasının 06 V 7550 olduğu tesbit edilmiştir. Kiralama işlemlerinden sonra, Emperyal şirketinin, her bir otelin talih oyun salonu için Turizm Bakanlığından ayrı ayrı “Talih Oyunları İşletme İzni” aldığı anlaşılmaktadır. Ayrıca https://www.caymanlodge8153.ky/2024/11/10/bqd5vdhr6 kayıtdışı kalan oyun masaları ve oyun makinalarının süratle kayıt altına alınması gerekmektedir. Dolayısıyla, Tevfik AĞANSOY’un öldürülmesini de bu kişileri ihbar etmiş olabileceği veya karşılıklı hesaplaşma şüphesi doğmakta olup, araştırılması gerekmektedir. Ayrıca Tevfik AĞANSOY’un öldürüldüğü gün, özel harekatçı 3 polis memurunun İstanbul Emniyet Müdürlüğünde Ömer Lütfü TOPAL cinayeti ile ilgili olarak gözetim altında tutulduğu 28.08.1996 günüdür.
Similar Stories:
jojobet kayıp bonusu alma https://cg-mechanics.de/allgemein/zd89831d tipobet canlı maç izle betebet dolandırıcılığı casibom guncel giriş